Balık eti tüketiminin her yaş için pek çok faydası olduğunu belirten özel bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, balık sezonunun 1 Eylül’de başlayacağını hatırlatarak, balığın beslenmemizdeki önemini anlattı.
BEYİN GELİŞİMİNİ DESTEKLİYOR
Balık yağında bulunan Omega- 3 doymamış yağ asitlerinin kalpdamar hastalığı riskinin azaltılmasında etkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alphan, “Balıkta bulunan Omega-3 yağ asitleri, bebeklik döneminde beyin hücreleri ve retina gelişimini destekler. Göz sağlığı için de yararları bulunan Omega-3 yağ asitleri, retina sağlığının korunmasından kemiklerin kalsiyum depolamasına, bunama ve Alzheimer riskinin azaltılmasına kadar çok geniş bir yelpazede önemli katkılar sağlıyor” dedi.
KALP HASTALIĞI RİSKİNİ AZALTIYOR
Dünyada ve ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olan kalp-damar hastalığı riskinin azaltılabilmesinin balık tüketiminin artırılması ile mümkün olacağını belirten Prof. Dr. Alphan, “Balık eti doymamış yağ asidi içerir. Balık aynı zamanda kaliteli bir protein (yüzde 18-20) kaynağıdır. Balık yağsız ise enerjisi düşük, yağlı ise enerjisi yüksektir. Yağsız balık etinde yüzde 2,5 yağ bulunmasına rağmen sığır etindeki yağ miktarı yüzde 18,5’a kadar yükselebilir ve bu yağ doymuş yağdır. Bu yüzden kalp-damar hastalığı olanlara yağsız balık eti önerilmektedir” diye konuştu.
LEVREK VE ÇİPURA OMEGA 3 KAYNAĞI
Omega-3 yağ asidi açısından en zengin balığın okyanuslarda yaşayan Morina balığı olduğunu belirten Prof. Dr. Alphan, “Ülkemizde Omega-3 kaynağı balıklar arasında levrek ve çipura başta gelir. Sardalya ve hamside de bir miktar Omega- 3 bulunur. Somon balığında ve ton balığında ise Omega-3 oldukça azdır. Omega-3 yağ asidi gerektiği takdirde doktorunuzun önerisiyle balık yağı kapsülleri ile alınabilir” dedi.
BİNBİR DERDE DEVA
Yağlı balıklarda bulunan Omega-3 doymamış yağ asitlerinin sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alphan, bu katkıları şöyle sıraladı:
Büyüme ve gelişme üzerinde etkilidir. Bebeklikte bebeğin beyin hücrelerini ve retina gelişimini destekler.
Omega 3 yağ asitleri, retina (gözün ağ tabakası) ve beynin normal çalışması için gereklidir. Özellikle yaşlılıkla birlikte gelişen sarı nokta hasarlarının önlenmesinde olumlu etkisi vardır.
Omega-3 yağ asidi beyin ve sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına katkı sağlarken, bunama ve Alzheimer riskini önler. Dikkat ve davranış bozukluklarının önlenmesinde de etkilidir.
Kemiklerin kalsiyum depolamasına katkı sağlar. Ayrıca romatoid artrit, ülseratif kolit gibi bazı iltihabi hastalıklarda Omega-3 yağ asitlerinin olumlu etkileri vardır.
Kalp damar hastalığı ve hipertansiyon riskini azaltır.
Damar sertliği riskinin ve kanda trigliserit düzeyinin azaltılması, LDL’nin (Kötü kolesterol) düşürülüp, HDL’nin (iyi kolesterol) yükseltilmesini sağlar.
TÜMÖRÜ ENGELLİYOR
Balık tüketiminin birçok derde şifa olduğu gibi bazı kanser türlerine karşı da koruyucu etki gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Alphan “Balık yemek, tümör oluşumunu ve tümörün büyümesini geciktirir. Diyabet (şeker) hastalarında kan şekeri ve kan yağları üzerinde olumlu etkileri vardır” dedi.
HAFTADA 2-3 KEZ TÜKETİN
Balığın ayrıca A ve D vitaminleri ile iyot, fosfor, selenyum gibi mineraller yönünden de zengin olduğunu belirten Prof. Dr. Alphan, “Özellikle yağlı balıkları çocuklar ve gebeler sıkça yemelidir. Balık yemekle günlük niasin ve riboflavin (B vitaminleri) ihtiyacının yüzde 5-15’i karşılanmış olur. B6 ve B12 vitaminleri için de iyi bir kaynaktır. Haftada 2-3 kez tüketilmesi gerekir” dedi.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
05 Ekim 2024SPOR
05 Ekim 2024GÜNDEM
05 Ekim 2024SPOR
05 Ekim 2024SPOR
05 Ekim 2024GÜNDEM
05 Ekim 2024GÜNDEM
05 Ekim 2024